16 Haziran 2012 Cumartesi

LOS ANGELES SEYAHATİ - Universal Studios (2)

11 Yıl sonra aynı yerde miniğimizle

Los Angeles uçuşu şimdiye kadar ki en uzun uçuşumuz olacaktı. 14 saat. Bu kadar uzun bir uçuşun keyfi ancak comfort class’ta çıkardı. Los Angeles uçağına bindiğimiz andaki keyfimizi görmeliydiniz. Koltuklarımıza kurulduktan sonra arkamı dönüp şöyle bir göz ucuyla economy class’a baktım, aman allahım, bu taraftan economy tarafı aynı chinatown gibi görünüyordu J  
                14 saatlik uçuş comfort class farkıyla şimdiye kadarki en keyifli uçuşumuzdu diyebilirim, yol boyunca pek uyuyamasak da uçaktaki eğlence sistemiyle kah film seyrettik, kah oyun oynadık. Koltukların rahatlığı ve genişliği de evinizdeymişsiniz gibi bir hava veriyordu...

















Uçağın rotası kutuplara yakın seyrettiği için buzla kaplı denizi seyretmek de bayağı ilginçti. Uçak Los Angeles şehri üzerine gelip inişe geçtiği sırada şehrin ne kadar büyük bir alana yayıldığını görebiliyorduk, işin ilginç yanı downtown diye tabir edilen yer dışında pek yüksek bina yoktu.


               
Pasaport kontrolundan sonra havaalanında araba kiralama firmasının shuttle’ını beklemeye başladık. Fox Car Rental’a gidip işlemleri yaptırdıktan sonra bize garajdaki seçtiğimiz araç sınıfına ait  herhangi bir arabayı alabileceğimizi söylediler. Biz de kendimize yeni olduğu her halinden anlaşılan beyaz bir Jetta seçtik.  Valizlerimizi yerleştirip telefonumun navigasyonunu Hilton Universal City’e ayarlayıp kendimizi Melahat’e teslim ettik. Başlarda navigasyona alışmakta biraz zorluk çeksek de, bazen sapakları kaçırsak da Melahat her seferinde rotamızı tekrar ayarlayıp bizi nihayetinde otelin otoparkına kadar sorunsuz olarak getirdi.
                Hilton Universal City, Universal Studios’un hemen karşı tarafında yer alan güzel ve nezih bir otel. Eşyalarımızı otele yerleştirdikten sonra yürüyerek Universal Studios’un hemen yanıbaşında yer alan barların, restoranların ve hediyelik eşya ve alışveriş mağazalarının bulunduğu ‘Citywalk’ adlı gezinti merkezine gittik. Daha çok turistik bir merkez olan Citywalk akşam saatleri yaklaştığı için boşalmaya başlamıştı. Citywalk’da biraz gezdikten sonra akşam yemeği için eşimin New York’da denemiş olduğu Brezillian Steakhouse’da karar kıldık. Kişi başı 38$’a sınırsız et ve salata yiyebileceğimiz bir menüyü seçtik.




Citywalk
Citywalk














Bu menü için size bir tarafı yeşil diğer tarafı kırmızı bir plaka veriyorlar. Garsonlar, mangalda pişmiş şişlere takılmış etleri alarak masalara gidiyor ve istediğiniz kadar eti tabağınıza servis ediyorlar. Biberli, sarmısaklı biftek, kanat, but, pirzola, artık o an sırada ne piştiyse size verilmiş olan plakanın yeşil tarafı yukarı baktığı sürece etleri size servis ediyorlar, ne zaman ki plakayı kırmızıya çevirirseniz servis duruyor, eğer devam etmek istiyorsanız tekrar plakayı yeşil tarafına çevirip garsonları beklemeye başlıyorsunuz. Bayağı bir et yedikten sonra üzerine de sambacı kızların gösterisi seyredip uyumak için otelimize geri döndük. Yarın ki programda Universal Studios turu vardı.
 
Brasillian Steakhouse
Sabah kalkıp kahvaltımızı yaptıktan sonra yine yürüyerek Universal Studios’a gittik. Bayağı büyük olduğunu bildiğimizden dolayı 1 günlük turu hızlandırılmış şekilde yapacaktık. Gezimize genel olarak tüm çevreyi gezdirdikleri Studio turu ile başladık. Desperate Housewife’ın çekildiği evlerin olduğu sokak, Jaws, War of Worlds’a ait uçak kazası enkazı, Psycho Norman Bates ve oteli, Back to the Future’a ait belediye binası ve meydan, ayrıca New York şehrine ait sokaklar, Fast and Furious filminin özel efektlerinin yer aldığı araba şovu ve  3D King Kong şovunu bu turda görebilirsiniz. Bir de Special Effects Stage’e de zaman ayırmanızı tavsiye ediyorum, burada filmlerin gerçekte nasıl çekildiğine, görüntülerin üst üste bindirilerek filmlerde nasıl farklı bir ortam yaratıldığına, aslında olmayan şeylerin nasıl olmuş gibi göründüğüne şahit olacaksınız. Ayrıca tam bir görsel şov olan ve koltukta otururken roller coaster’da gidiyormuş hissi veren Simpsons Ride’ı, Jurrassic Park turunu, Water World şovunu, 4D Shrek şovunu, Revenge of the Mummy’i, Transformers 2’yi ve süper bir şov olan Water World’e kesinlikle zaman ayırmanızı tavsiye ederim. Water world de o an biz yapamadık ama sahnenin tam ortasına oturup şovun bitişine doğru patlamalar ve ateş topları arasından çıkıp üzerinize doğru uçarak gelen uçağın fotoğrafını da çekebilirseniz süper olur.  Ayrıca Blues Brothers şovunu da izleyebilir, Paris, Londra ve New York temalı sokaklarda dolaşabilirsiniz. House of Horror’ı es geçmenizi ve vakit kaybetmemenizi öneririm. Akşam olduğunda artık adım atacak halimiz kalmamıştı, Citywalk’da biraz daha zaman geçirip, akşam yemeğimizi yedikten sonra dinlenmek üzere otelimize döndük. Ertesi günkü planımız şehri gezmekti.

 











Blues Brothers

New York Cab
Water World
Jaws Avcısı :)
















Back To The Future



<-----Los Angeles Seyahati-1                      Los Angeles Seyahati-Beverly Hills - Santa Monica - Venice------>



visited 22 states (9.77%)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.